Evrensel yasaları üç aşağı beş yukarı hepimiz biliyoruz.
İstedim ve oldu mantığındaki olma yada yaratma kavramı ise çok eğlenceli bir
oyun. Ama tabi bazı kuralları var. Bunlardan birisi de rezonans kanunu.
Fizikteki rezonans titreşimlerine çok benzer şekilde çalışan
bu kanunların temelinde "iste ve olsun" vardır. Bilinçli yada
bilinçsiz deneyimlerimizi nasıl yarattığımızla alakalıdır. Herkesin kendi
gerçeği vardır çünkü herkesin yaşayacağı kendi deneyimleri bulunmaktadır ve
yine herkesin gerçeği bu kendi deneyimlerine dayalı olarak var olur. Bir
başkasının gerçeği sizi bağlamaz, bu onun kendi deneyimi, kendi
titreşimlerinden elde ettiği sonuçlardır. Evet bazen aynı titreşimler sonucu
aynı deneyimleri yaşar ve aynı gerçekleri paylaşırsınız. Yada sistem sizi aynı
sonuca ulaştırıp toplum bilinci yaratmak üzere titreşimlerinizle oynamaya
başlar. O zaman da sanırsınız ki herkesin gerçeği aynı. Bu şekilde inanç
sistemi yaratılır. Bir süre sonra gerçeği deneyimlemenize gerek kalmaz. Gerçeği
deneyimlemek yerine inanmak yeterlidir. Bunun kimin gerçeği olduğu önemli
değildir.
Yukarıdaki videoda birbirinden bağımsız şekilde, ayrı zamanlarda başlatılan 32 ayrı metronomun zaman içinde nasıl aynı titreşimlere dönüştüğünüzü izlediniz. Bu günlük hayatımızda hepimizin yaşadığı bir gerçek. Bir deli bir taş atar kırk akıllı peşinden gider. Bir lider çıkar (iyi yada kötü) herkesi peşinden sürükler. Sistem tüm metronomların yani bizlerin aynı frekansta titreşmesi için kurulur. Bu yüzden haberinden dizisine, okuduğunuz, dinlediğiniz herşey özenle ayarlanır. Aynı frekansta titreşmeyen insanlar birbirinden ötekileştirilmeye başlanır. Arkadaşlar bu şekilde artık görüşmez olur, eşler ayrılır… Titreşimlerin gücü hafife alınacak birşey değildir. Titreşimlerinizi dengelemenin tek yolu ise nefes teknikleridir.
Ana rezonansı.. rezonanslar içinde en tehlikelisidir!
"Evladım ne o ayakların çıplak, üşüteceksin, ateşler
içinde yatacaksın sonra, kalk çorap giy"
"Ya anne üşümüyor ayaklarım iyiyim böyle"
"Sen farketmiyorsun ama hava serin, farketmeden hasta oluverirsin Alimallah!"
"Ya anne üşümüyor ayaklarım iyiyim böyle"
"Sen farketmiyorsun ama hava serin, farketmeden hasta oluverirsin Alimallah!"
Kalkıp çorap giydin, giydin.. yoksa vay haline! Analar ve
eşler üzerine daha pek çok örnek verilebilir. Dedikleri olur. Titreşimleri çok
kuvvetlidir. Sizi de alır sokar bu titreşimin içine. Israr ve tekrar
mekanizması mükemmel işler. Ananız tarafından bir kere kodlanmışsınızdır. Frekansınız
hasta olmak üzerine titreşmeye başlar.
Bazıları düşüncelerin, kelimelerin gücünün yada duaların
birşeylerin olması için yeterli olduğuna inanır. Ama bundan çok daha ötesi
vardır. İstekte bulunduğunuz zamanki titreşimleriniz hem bilinçli hem de
bilinçsiz olarak düşünceleriniz ve duygularınızdan, aynı zamanda da vücudunuzun
her bir yerinden fiziksel ve fiziksel olmayan şekilde gelmeye başlar (ruh,
astral beden, enerji). Bu yüzden istekler beyinde başlamaz. Tam bu noktada
beden-zihin-ruh bütünlüğü devreye girer. İsteklerimize, seçimlerimize ve bizi
etki alan unsurlara göre titreşim yaymaya başlarız. Bu titreşimler biyokimyasal
ve elektro manyetik dalgalar şeklinde ana kaynaktan gelir.
İstek dalgalarına frekans yada titreşim dersek, ışıktaki
yada radyo dalgalarındakiyle aynıdır. İstek dalgası kaynağını geçmişin
anılarından, deneyimlerden, şimdiki zamanı gözlemlemekten, gelecek hakkında
hayal kurmaktan alır. Ancak kaynak ne olursa olsun Evren bunları sadece birer
enerji dalgası olarak algılar. Bunun geri dönüşü de şu şekilde olur: evren
istekte bulunduğunuz dalgaların enerjisi ile deneyimlerinizden gelen dalgaların
çöp çatanlığını yapar. Yani bir olaya ait deneyiminiz tamamıyla sizden çıkan
enerji dalgalarıyla örtüşür. Bilinçli olarak bu dalgaları üretin yada
üretmeyin...
"Sağlıklı olmak istiyorum", "Sağlıklıyım,
sağlıklıyım, sağlıklıyım"... Bu isteklerde bulunurken aynı zamanda
farkında olmadan "ben hastayım" titreşimlerini yollamaya başlarsınız.
Gerçek odaklandığınız nokta ve kaynak da aslında budur. Bu senaryo dahilinde,
evren size daha fazla hastalık getirmeye başlar çünkü istek dalgalarının gerçek
titreşimlerini esas alır. İşin kaynağında ise titreşimi en güçlü ve gerçek olan
hasta olmak vardır. Bu yüzden ister EFT, ister NLP, ister meditasyon, isterse
hipnoz yapın, isteğinizi peş peşe tekrarlıyor olmanız isteğinizin gerçek
olmasına yetmeyecektir.
Belirli bir nesneden, yada size o deneyimi yaşatacak olan
olaydan çok, istediğiniz asıl şey deneyimin kendisidir.
İnsanların rezonans gerçeğinde en çok kafaları karışan konu
ise evrenin doğadan ayrı olmak yerine doğayla bir bütün olduğudur. Bunun anlamı ise, istenmeyen bir deneyimi
devre dışı bırakmak için arzulanan deneyim için kullandığımız kelimelerin ve
düşüncelerin istek dalgalarındaki sinyaller üzerinde hiç bir etkisinin
olmadığıdır. Hiç, asla, -meli, -malı, istemiyorum, şu olmadan bu olmadan gibi
şart koşan kelimeler, artık, bir daha, gibi kelimelerin olduğu isteklerden
bahsediyorum. İnsanlara ne istediklerini sorduğumda genellikle ne istemediklerinin
listesini yaparlar. İsteklerimizi, ne istemediklerimiz doğrultusunda dile
getirmeyi çok iyi başarmışız.
Dondurmacıya gittiniz diyelim. 20 değişik dondurma var. 3
top dondurma alasınız var. Kalkıp da adama istemediğiniz 17 çeşidi saymazsınız,
ne istiyorsanız onları istersiniz. Eğer hasta olmak istemediğinizi
bağırırsanız, evren sadece "hasta" titreşimini alacaktır ve ona
yoğunlaşacaktır, ve de size bunla ilgili daha çok deneyim sunacaktır. Evren 2
yaşındaki bir çocuk gibidir. Ona ne yapmamasını söylersen sanki inadına onu
yapar. Bir çocuğa ne yapmaması gerektiğini söylerseniz, çocuğun,
“söylediğinizden başka birşey” yapmasını istiyor olduğunuzu algılaması çok
zordur. Çocuk zamanla bunu anlasa da evren asla anlamaz. Evren 2 yaşında
kalmaya devam eder ve baskın olan sinyale yoğunlaşır, yani duyduğuna,
duymadığına değil. Bu yüzden "ne istiyorum?" sorusunu sorun kendinize
ve neler istediğinize dikkat edin.
Beden-zih-ruh bütünlüğü aynen bir radyo gibidir. Doğru
frekansta yayın yapan size uygun bir kanal bulduğunuzda o müziği dinlersiniz.
Bir kanalda dinlediğiniz müzik ile başka br kanalda dinlediğiniz müzik size
aynı deneyimi yaşatmaz. Bu yüzden deneyimlemek istediğiniz şeyle kendi
frekansınızı eşitlemek durumundasınız. Aynı radyo kanalları gibi sizi orda bir
yerde uyumlanmak üzere bekleyen bir dolu frekans vardır.
Evren aslında sizin ne istediğinizi bilir ama bunu öyle bir
düzenler ki sizin gibi isteklerde bulunan herkesin/bütünün hayrına olsun da
size özel bir torpil yapmış olmasın.
Yazarın benzer konulardaki makaleleri için:
The Poker Room at Black Hawk is flowing with jackpots, friendly tournaments, and the lowest rake in town. Each of the 64 stops on the digital reel corresponds to one of many 22 stops on the actual reel. The computer consults a desk that tells it how far to maneuver the actual reel for a specific value on the digital reel. Since there are much more digital stops than actual stops, a number of the} actual stops will be linked 바카라사이트 to multiple digital stop. You pull the deal with, and the pc data the next three numbers from the random number generator. The first number is used to find out} the place of the first reel, the second number is used for the second reel and the third number is used for the third reel.
YanıtlaSil