Deli olmak işten bile değil!
Kimdir deli? Toplumun dediklerini yapmayan, kalabalığı takip
etmeyen, kendi yolunu çizene deli diyoruz. Kimse deli olmak istemez. Hatta
Allah yazdıysa bozsun gibi laflar ederiz. Deli olmaya karşı direniriz. Kim deli
olmak istesin ki? Toplum içindeki tüm çaba, eğitim, kariyer bizi akıl irfan
sahibi insanlar olalım diye, delirmeyelim diye yetiştirdi. Yani kalabalığın
arasındaki, kalabalığı takip eden herhangi biri olalım diye. Biri elini kaldırırsa biz de kaldıralım diye,
ne için olduğu çok da önemli değil.
Elalem güler! Böyle bir inanış var. İnsanlar bir fıkrayı,
espiriyi anlasın yada anlamasın güler. Sadece güler. Eğer sen gülmezsen
delisindir. E sen de gülersin. Kimisi iki defa güler. Biri toplum için, diğeri
de espiriyi anladığı zaman. Biri sadece bir defa güler, toplum için. Biri hiç
gülmez, espiri nedir bilmediği için.
Deliler bu gezegeni terkettiği an bütün eğlencesi kaçacak bu
dünyanın. TV kanalları kapanacak, acun macun kalmayacak. Deliler eğlencenin
temel kaynağı. Özel ve farklı birşey yaparlar siz gülersiniz, alkış tutarsınız.
Ancak etrafınızda aynı şekilde davranan birilerini görseniz onlara kızar ve
deli muamelesi yaparsınız.
Deliler sizi güldürür. Sizi mutlu eder. Onlar sizin için
olmazsa olmazdır. Tanrı bile ilim irfan sahibi, akıllı uslu insanlardan
sıkılmıştır. O da delileri sever. Onun da çok normal olduğu söylenemezJ.
Yaradılış devam ediyor. Amaçsızca. Biri amacı olmayan
anlamsız bir şey yapsa ona deli diyoruz. Herşeye bir neden, bir anlam yüklemeye
çabalıyoruz. Ruyalarımızın bile yorumlarını yapmaya çalışıyoruz. Neden peki?
Rüyanda uçtuysan, yarasa gördüysen, seni köpekler kovaladıysa nolmuş? “kıçın
açıkta kalmış” der geçerdi büyüklerimiz. Kendini akıllı ilan eden herkes
herşeyi anlamaya çalışır. Birşeyi yapmanın ancak mantıklı bir sebebi olmalı.
Deli birşeyi yapar ve ondan birşey beklemez. Yaptıklarının
bir anlamı ve amacı yoktur. Biri acayip birşey söylediğinde “deli olma” deriz.
Deli olmanın nesi kötü? Kalabalıktan ayrı durmanın, yalnız yürümenin, yalnız
hareket etmenin, farklı hareket etmenin nesi kötü? Kalabalık ne isterse yapsın,
ben sadece kendi istediğimi yaparım.
Evren çeşitliliklerle dolu. Gezegenleriyle, insanıyla,
hayvanıyla, doğasıyla... Hiç kimse bir diğeriyle aynı değil. Herkesin kendine
has bir özelliği var. İki parmak izi asla örtüşmüyor.
İşte deli de kendine has olanı yapıyor, diğerleri tarafından
kabul edilmeyeni. Uzaylı olup dünyaya geldiğinizi farzedin. Olan o ki hem de
futbol maçına denk geldiniz, stadın üzerindesiniz. 20 kişi bir topun peşinde
koşturup duruyor. Birbirlerini düşürüp sert davranıyorlar. Topu filelere
göndermeye çabalıyorlar. Her fileyi birer bekçi koruyor. Topun hangi fileye
değdiği çok önemli. Binlerce kişi onlara bağırıp çağırıyor. Neden bu bağırış çağırış? Topu alıp sadece
fileye bıraksalar ya kardeş kardeş. Çok komik gelmez mi böyle bir şeyi
seyretmek yukardan? 22 delinin oynayıp, 20bin delinin seyrettiği birşey. Oyun
oyundur, çünkü aptalcadır. Oyunda bir anlam, amaç, rekabet aradığın an oyunu
mahvedersin.
Biri size deli dediğinde sinirden delirirsinizJ halbuki büyük bir
iltifattır bu. Özgürce hareket eden, özgür olan sizsinizdir. Özgürlüğü
deneyimlemeyen biri deli olamaz. Tanrı da delileri sever. Akıllıların felsefesi
ve yaptıkları planlar ona sıkıcı gelmeye başlamıştır. Kendi hakkında yazılan
sayısız kitaptan da sıkılmış olmalı.
Bütün bir hayatı oyun haline getirmek sizin de elinizde.
Oyundan kastım, amacı olmayan. Sadece oyna ve keyif al. İşte asıl ibadet budur,
bir kutlayıştır bu. Tanrıyı kzıdıracak birşey yapman söz konusu bile değil.
Seni her an cezalandırmak üzere, bir yanlış yapmanı bekleyen biri değil o. Onu
yargılayan, cezalandıran, zalim bir karaktere dönüştürmek en büyük hata. Eğer
birşeyi yapmanı istemese, zaten kesinlikle bunu yapamazdın emin ol.
Şimdiye dek olan biten herşey bir rüyaydı. Güldün, ağladın,
sinirlendin, sevgi doldun.. Tanrıya göre tüm bu yaşadıkların çok eğlenceli idi.
O seyrediyor. Hayat bir oyundan ibaret.
Yaşamaktan asla korkmayın, her zaman gerekli destek
arkanızda.Yediğiniz her çimdik sizin iyiliğiniz için. Hayat yaşamaya değer,
yoksa doğduğunuz andan itibaren birgün öleceğinizi bile bile yaşamazdınız değil
mi? Bu dünyaya sadece fatura ve vergi ödemeye gelmediniz.
Gece gündüz deli gibi çalışıyorsunuz. Pardon burdaki deli
çok çalışmak için kullanıldıJ
Pazartesi sendromuyla başlayan hafta, Cuma’yı iple çekmekle bitiyor. Her gün
aynı yorgunluk, ye, iç, yat, sabah yine kalk. Haftasonu aynı şeyler, aynı
sorumluluklar, aynı gidilen yerler, buluşulan insanlar, dedikodular.
Kalabalıkla nasıl eğleneceğinizi anlatayım. Çok konuşmayan
biriyim ama bu eğlenmemi engellemez. 5-6 kişi biraraya geldiğinde koyu sohbet
başlar. Siyasetten konu açılır. Muhabbetin arasında araya bir futbol geyiği
sokarım, muhabbet 180 derece değişir, konu futbola döner. En koyu kısmında havalardan
bahsederim, konu yağmura, çamura, bozuk yollara döner. Çok büyük eğlenceJ
Tüm bilge kişiler birer delidir. Dünya yuvarlaktır dediğinde
Galileo’yu deli diyerek asmaya kalktılar. Etrafımızda hayata dair herşey
değişirken bizim içimizde değişmeyen tek şey tüm bunların farkında olmamızı
sağlayan referans noktasıdır. Bu sizin siz oluşunuzdur. Bu hayatın kaynağıdır.
Bu bilgeliktir.
Deli herzaman rahat, sakin, özgür ve mutludur. Sahip
olduklarıyla ilgilenmez. Sahip olduklarınız sizi nereye taşıdı bir düşünün, siz
mi onlara sahip oldunuz, onlar mı size?
deli olmak hedefi de olabilir mi kişide?
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
Sil