22 Mart 2024 Cuma

Bitkisel Tedavi - Ökse Otu


Çok sevdiğim, hem dostum hem de meslektaşım olan İ* bir gün hiç inmeyen tansiyon problemi için aradı. Günlerdir inmeyince, doktorların yazdığı ilaçlar da fayda etmeyince fikrimi sormak istemiş.

Hemen aktardan ökse otu alıp aynı civan perçeminde olduğu gibi demleyerek günde 3 kez çayını içmeye başladı. İkinci gün olmadan tansiyonu normale dönmüştü.

Tansiyon haplarının bedeni ilaca bağımlı hale getirmesi bir yana, pek çok yan etkileri bulunmaktadır. Herhangi bir ilacı içmeden önce prospektüsünden yan etkilerini okusanız eminim ki kullanmak için 3-5 kez düşünürsünüz. Ama doktorlar bu konuda çok pişkin. Herhangi bir yan etkiye karşı başka bir ilaç yazmaktan çekinmiyorlar (utanmıyorlar demeye ben utandım). Midene mi dokundu, bir tane de mide hapı yazalım; uykunu mu etkiledi, uyku hapı; kabız mı yaptı ishal yapıcı vs vs...

Neyse, gelelim Ökse Otu'na..

Yapraklı ağaçların ve çam ağaçlarının üzerinde top top çalı gibi durur. Kuşlar gagalarını bu bitkinin dallarına sürterek keskinleştirir.  Aynı kuşlar tohumlarını yerler ve sindiremediklerini dışkı yolu ile toprağa bırakırlar ve bu şekilde bitki üremeye başlar. Yoksa tohum dikerek yetişen bir bitki değildir. 

Eskiden büyü işlerinde bile kullanılan bu bitkinin şifa gücü çok yüksektir. Ortaçağ zamanlarında kutsal bitki olarak kabul edilmiştir. Eski şifa hekimlerinin sara tedavisinde, kronik kramp ve isteriye karşı kullanmış oldukları bilinmektedir.

Ekim-Aralık arası ve Mart-Nisan aylarında toplanan sap ve yaprakları şifalıdır. Diğer zamanlarda toplananların şifa gücü kuvvetli değildir. En çok meşe ve kavak ağaçları üzerinde var olanlar şifalıdır. Çam ve narenciyedekiler de şifalıdır. Meyveleri ise zehirlidir. Uzak durmak gerekir. 

Ökse otu salgı bezlerine son derece faydalıdır. Bu sayede metabolizmayı dengeye sokar. Pankreastaki insülin direncini de dengelediği için düzenli kullanımda şeker hastalığına tamamen veda edebilirsiniz. Hormonal dengeyi de sağlar.

Damar açıcı özelliğinden dolayı damar sertliklerini tedavi eder. İnme vb durumları önler. Eğer inme, felç gibi duruma yakalanan varsa; 6 hafta boyunca günde 3 fincan, 3 hafta boyunca da günde 2 fincan ve 2 hafta boyunca günde 1 fincan içerek; ilk fincanın yarısını kahvaltıdan önce, kalan yarısını kahvaltıdan sonra; ikinci fincanın yarısını öğle yemeğinden önce ve sonra; aynı şekilde üçüncü fincanın yarısını da akşam yemeğinden önce ve sonra içerek kullanmalıdır.

Aynı zamanda kanı dindirme özelliği vardır.  Burna çekildiğinde burun kanamasını durdurur (çayın soğumuş hali yada suyu). Sıcak çayını içmek de bağırsak kanamalarına ve akciğer kanamalarına iyi gelir. 

En şifalı olduğu yer kalp ve dolaşım hastalıklarıdır. Tüm bedende metabolik faaliyetleri ve kan akışını dengeye soktuğundan yüksek tansiyonu normal seviyeye indirir, düşük tansiyonu yükseltir. Kan basıncından kaynaklı, başa kan hücüm etmesi, baş ağrıları, kulak çınlaması, ritm bozukluğu, bitkinlik, tansiyona dayalı görme bozuklukları, baş dönmesi gibi haller iyileşir. 

İyi dahi olsanız senede bir kez 6 haftalık bir kür uygulamanızda fayda vardır.

Yine kadın hastalıklarında, adet düzensizliğini, menapoz şikayetlerini, ateş basmasını, çarpıntıları, kaygı ve endişeyi, lohusa kanamalarını, kısırlığı iyileştirir.

İngilterede yapılan bir araştırmada 50 yaş üzeri kadınlarda düzenli ve dozu yüksek tansiyon hapı kullanımlarının göğüs kanserine yol açtığı görülmüştür. Tamamen iyileşebilecek tansiyon dene zımbırtı, hayat boyu kullanmanız istenen  ilaçlara bağımlı hale getirilerek tedavi edilmeye çalışılıyor (kaldı ki hiç iyileşmeyen şeye tedavi denemez).

Çayın hazırlanışı civan perçemi le aynıdır.

Suyu: yaprakları ve sapları yıkanarak ıslakken havanda ezilerek çıkarılır. Hazırlanan su kalvaltıdan önce 25 damla, yatmadan önce 25 damla suya karıştırılarak içilir (kadın hastalıkları ve kısırlık için).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder